Joanna Hogg’un yazıp yönettiği ve otobiyografik niteliği olan The Souvenir, genç ve idealist bir sinema öğrencisiyle bir diplomatın aşkını anlatıyor. 1980lerde geçen filmde, Julie (Honor Swinton Byrne), zengin bir aileden gelen, yönetmenlikte kendi sesini arayan, iyimser ve biraz saf bir kadındır. Bir ev partisi sırasında tanıştığı, kendisinden yaşça büyük, deneyimli, bilgiç, iyi giyinen, gizemli ve yüksek egolu Anthony’ye (Tom Burke) tutulur. Anthony, Julie’nin zayıflıklarını tespit edip onlarla oynayabilen, Julie’i ilgiyle dinlemesine rağmen kendisini ilişkide hep öğretmen konumuna yerleştiren manipülatif bir heriftir. Anthony’nin tüm kaypaklıklarına rağmen, Julie onun yörüngesinde kalmak için çabalar.
The Souvenir, oldukça kişisel bir perspektiften ve retrospektif tarzda yazılmış bir film. Belki de yönetmenin kendi deneyimlerinden ilham aldığı için, sıradan bir aşkın içerisindeki kadın ve erkek arasındaki güç dinamiklerini çok gerçekçi bir şekilde yakalıyor. Anthony’de ve onun ilişki içerisindeki konumlanışında kendimden çok şey buldum.
İlginç bir şekilde, yönetmen Hogg kendi deneyimini temsil eden Julie’nin hissettiklerini ekrana pek yansıtmıyor. Julie’nin Anthony’yi hayatında istediğini ve (belki) ona karşı bir bağımlılık geliştirdiğini anlayabiliyoruz. Fakat, ilişki sarpa sarmaya başladığında Julie’nin iç dünyasında bunların nasıl karşılık bulduğu meçhul. Bu tercihe iki muhtemel gerekçe düşünebildim: Birincisi, Julie’nin tecrübesizliği ve dramatik bir aşkın yoğun duyguları altında hissettiklerini kelimelere dökmeye hazır olmaması. İkincisi ise, Hogg’un aşka dair halleri kelimelerden çok, imalarla, küçük hareketler, mimikler ve ayrıntılarla, söylenenin dışında kalan boş alanla anlatmaya çalışmak istemesi.
Filmde, yemek masasında geçen bir sahnede birisi, “Yönetmenliği nasıl öğretirsin ki? Nasıl gülüneceğini, nasıl konuşulacağını birisine öğretebilir misin?” gibi bir şey diyordu. Hogg’un bu film aracılığıyla geçmişine baktığında aşk ve sinema arasında böyle bir paralellik kurduğunu görebiliriz. Sinema öğretilemeyeceği gibi, aşkta da Julie’nin kendi başına yolunu bulması, hayal kırıklıkları ve acılarla yüzleşmesi, yol boyunca yaralar edinmesi gerekiyor.
The Souvenir, sanki değerli anı parçalarına zarar gelmesin diye nezaketle çekilmiş bir film. Fakat hayvan gibi sıkıcı. Baş oyuncular çok inandırıcı performanslar sergiliyorlar. Hatta Anthony’yi canlandıran Tom Burke’un gerçek hayatta da çokbilmiş, dalavereci birisi olduğuna kanaat getirdim. Tilda Swinton da Julie’nin annesi rolünde çok başarılı